MTFEES 0.6.5 Yardım İletişim

Not: Bu alan adı altındaki web sayfaları tasarım/hazırlık aşamasındadır. Kesin ve güncel bilgiler için lütfen NEÜ-MTF resmi web sayfasını takip ediniz.

İç Hastalıkları 4-1

(Büyük Staj - 50 gün)

Dahili Tıp Bilimleri - İç Hastalıkları (ICHA)

Eğitim Sorumlusu (ADES): Dr. Öğr. Üy. Mevlüt Hakan Göktepe Anabilim Dalı Sekreteri: Mümine Manisa Tel: +90 332 2236825 e-posta: mhakangoktepe@gmail.com

Genel Bilgiler Klinik Bilgileri Eğitim Bilgileri

DERS OTURUMLARI

Konu Başlığı Süre Anlatım Tipi Sıra No Eğitmen Özet Kazanım
Genel muayene semiyolojisi 2 Klinik Staj (Teorik) 1 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Muayene sırasında hastanın sağında durulmalı, hasta muayene edilecek bölgeye göre uygun bir şekilde soyulmalı ve pozisyon verilmelidir. Hekim ellerinin soğuk olmamasına özen göstermelidir. Hastanın yaşamsal bulgularından başlayarak belirli bir sıra içinde fizik muayeneye devam edilmelidir. Hastalar; İnspeksiyon, Palpasyon, Perküsyon ve Oskültasyon ile değerlendirilmelidir. Hastaya yaklaşım, öykü alma, fizik inceleme yapma, acil durumları ayırt edebilme, ilk müdahaleyi yapma ve uygun bir merkeze sevk edebilme için gerekli bilgi, beceri ve tutumlar anlatılacaktır.
Üriner sistem semiyolojisi 1 Klinik Staj (Teorik) 2 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Üriner sistem ile ilgili sorunu olan hastaya yaklaşım, öykü alma, fizik inceleme yapma ve uygun tetkikleri isteme ve yorumlama; birinci basamakta çözülemeyecek hastalıklar için hastaları doğru zamanda ve doğru yere yönlendirme; üriner sistem hastalıklarından korunma;üriner hastalıklarda acil durumları ayırt edebilme, ilk müdahaleyi yapma ve uygun bir merkeze sevk edebilme için gerekli bilgi, beceri ve tutumlar anlatılacaktır. Üriner sistemin anatomi ve fizyolojisini hatırlar, üriner sistem muayenesi yapar. öykü ve muayene bulgularını yorumlar, bu bulgulara dayanarak tanı ve tedaviye yönlendirecek laboratuvar testlerini planlar
Primer Glomerülonefritler ve Kronik Glomerülonefritler 2 Klinik Staj (Teorik) 3 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Nefritik Sendrom, glomerüler inflamasyon sonucunda oluşan hematüri, değişik derecede proteinüri, ve üriner sistem enfenksiyon yokluğunda lökositüri ile karakteize bir tablodur. Glomerülonefrit hastalıkların tanımını yapar, kliniği ve tanısını koyar, acil tedavisini yaparak gereğinde uzmana sevk eder.
Üriner sistem semiyolojisix 1 Klinik Staj (Teorik) 4 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Üriner sistem ile ilgili sorunu olan hastaya yaklaşım, öykü alma, fizik inceleme yapma ve uygun tetkikleri isteme ve yorumlama; birinci basamakta çözülemeyecek hastalıklar için hastaları doğru zamanda ve doğru yere yönlendirme; üriner sistem hastalıklarından korunma;üriner hastalıklarda acil durumları ayırt edebilme, ilk müdahaleyi yapma ve uygun bir merkeze sevk edebilme için gerekli bilgi, beceri ve tutumlar anlatılacaktır. Üriner sistemin anatomi ve fizyolojisini hatırlar, üriner sistem muayenesi yapar. öykü ve muayene bulgularını yorumlar, bu bulgulara dayanarak tanı ve tedaviye yönlendirecek laboratuvar testlerini planlar.
Hipertansif ve Nefrolojik Aciller 2 Klinik Staj (Teorik) 5 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Hipertansif aciller (hypertensive emergency) yada “Acil hipertansiyon” olarak tanımlanan hipertansiyonda akut ya da ilerleyici hedef organ hasarı nedeniyle kan basıncının, genellikle paranteral ilaçlarla hemen düşürülmesi gereken durumlar ifade edilir. Gecikilmemesi gereken hipertansif durumlar (hypertensive urgency) ya da “Acele hipertansiyon” olarak tanımlanan hipertansiyonda ise, kan basıncının belirgin derecede yükselmiş olduğu, ancak hedef organ hasarının bulunmadığı ve saatler ile günler içinde, çoğunlukla peroral yoldan verilen antihipertansif ilaçlarla kan basıncının düşürülmesi gerektiği durumlar ifade edilir. Hipertansiyonun fizyopatolojisi bilir, tanımını yapar, tanı, ve acil tedavisini, takibini yapar.
Diyabetik Nefropati 1 Klinik Staj (Teorik) 6 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Diyabetik nefropatide ortaya çıkan yapısal değişiklikler tüm renal kompartmanları etkileyebilmektedir. Renal ateroskleroz ve arteriyoloskleroz diyabetiklerdeki sistemik damar lezyonlarının önemli bölümünü oluşturmaktadır. Diyabetik hastalarda iyi glisemik ve sıkı kan basıncı kontrolü ile mikrovasküler komplikasyonların önlenmesi açısından önemlidir. Diyabet ilişkili böbrek hastalıklarının tanımını yapar, risk faktörlerini belirler ve tedavi planı yapar.
Akut ve Kronik Tubulo İnterstisyel Nefrit 1 Klinik Staj (Teorik) 7 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Tübülointerstisyel nefrit (TİN) interstisyumda ödem, fibrozis, atrofi ve inflamatuvar hücrelerin infiltrasyonu ile karekterize tübüler hasar sonucu oluşan bir klinik tablodur. Farklı etiyolojiler, patofizyolojik olaylar sonucu oluşabilir, akut ve kronik olarak ortaya çıkabilir. Etiyolojide infeksiyonlar, ilaçlar (analjezikler, lityum, antibiyotikler), vezikoüreteral reflü, metabolik bozukluklar, herediter hastalıklar gibi çeşitli nedenler suçlanmaktadır. Tübülointerstisyel nefritin tanımını bilir. Ayırıcı tanı yapar, risk faktörlerini belirler ve tedavi planı yapar.
Sistemik Hastalıklar ve Böbrek 2 Klinik Staj (Teorik) 8 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Böbrek sistemik hastalıklarından en çok etkilenen organlardan biridir. Hem sistemik hastalıkların kendisi hem de bu hastalıklar için kullanılan tedaviler böbrek hasarına yol açabilir. Diyabet, lsistemik lupus eritematozis, kalp, karaciğer hastalıkları ve paraproteinemiler böbrek hasarına sık yol açan sistemik hastalıklardır. Sistemik hastalıkların renal tutulumları hakkında bilgi sahip olunmalı ve bu hastalıklarda böbrek fonksiyonlarının takibi belirli aralıklarla düzenli olarak yapılmalıdır. Sistemik hastalıklar ile ilişkili böbrek hastalıklarını bilri, risk faktörlerini sıralar, tanı ve tedavi planı yapar.
Akut ve Kronik Tubulo İnterstisyel Nefrit x 1 Klinik Staj (Teorik) 9 Prof. Dr. Nedim Yılmaz Selçuk Tübülointerstisyel nefrit (TİN) interstisyumda ödem, fibrozis, atrofi ve inflamatuvar hücrelerin infiltrasyonu ile karekterize tübüler hasar sonucu oluşan bir klinik tablodur. Farklı etiyolojiler, patofizyolojik olaylar sonucu oluşabilir, akut ve kronik olarak ortaya çıkabilir. Etiyolojide infeksiyonlar, ilaçlar (analjezikler, lityum, antibiyotikler), vezikoüreteral reflü, metabolik bozukluklar, herediter hastalıklar gibi çeşitli nedenler suçlanmaktadır. Tübülointerstisyel nefritin tanımını bilir. Ayırıcı tanı yapar, risk faktörlerini belirler ve tedavi planı yapar.
GİS sistem muayenesi 2 Klinik Staj (Teorik) 10 Prof. Dr. Hakkı Polat GİS sistem muayenesi None
Laboratuvar istekleri 2 Klinik Staj (Teorik) 11 Prof. Dr. Hakkı Polat Laboratuvar istekleri None
Kardiyovasküler sistem semiyolojisi 2 Klinik Staj (Teorik) 12 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Kardiyovasküler sistem ile ilgili sorunu olan hastaya yaklaşım, öykü alma, fizik inceleme yapma ve uygun tetkikleri isteme ve yorumlama; birinci basamakta çözülemeyecek hastalıklar için hastaları doğru zamanda ve doğru yere yönlendirme; kardiyovasküler sistem hastalıklarından korunma; kardiyovasküler hastalıklarda acil durumları ayırt edebilme, ilk müdahaleyi yapma ve uygun bir merkeze sevk edebilme için gerekli bilgi, beceri ve tutumlar anlatılacaktır. 1.Öğrenme Hedefleri: Kardiyovasküler sistemin anatomi ve fizyolojisini hatırlar, Kardiyovasküler sistem muayenesi yapar. öykü ve muayene bulgularını yorumlar, bu bulgulara dayanarak tanı ve tedaviye yönlendirecek laboratuvar testlerini planlar
Nefrotik sendromda klinik ve tedavi 2 Klinik Staj (Teorik) 13 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Nefrotik sendrom; günde 3.5 gr' dan fazla proteinüri, hipoalbuminemi (<3.5 g/dl), ödem olarak tanımlanır. Hiperlipidemi ve hiperkoagülopate sıklıkla eşlik eder. 1. Öğrenim Hedefleri: Nefrotik sendromun tanımını yapar, kliniği ve tanısını koyar, acil tedavisini yaparak gereğinde uzmana sevk eder
Diyaliz 1 Klinik Staj (Teorik) 14 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Hemodiyaliz (HD), vasküler bir giriş yolu aracılığıyla hastadan alınan kanın dışarıda bir makinede sıvı, elektrolit ve atık madde içeriğinin düzenlenerek hastaya geri verilmesi işlemidir 1.Öğrenim Hedefi: Hemodiyaliz endikasyonlarını, hazırlık aşamalarını açıklar
Renal Transplantasyon 1 Klinik Staj (Teorik) 15 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Son dönem böbrek yetmezliğinin (SDBY) tedavisi renal replasman tedavileri olarak tanımlanan diyaliz ve böbrek transplantasyonudur. Tedavinin başlıca amacı, hastaların hayat süresinin uzatılması olmakla birlikte, aynı zamanda hayat standardının da en iyi düzeyde tutulması hedeflenmelidir. Son yıllarda immünsüpresif ve antimikrobiyal tedavide, infeksiyonların kontrolü ve cerrahi teknikte sağlanan gelişmeler böbrek transplantasyonunu en fazla tercih edilen, en başarılı tedavi yöntemi haline getirmiştir. 1.Öğrenim Hedefi: Transplantasyon terminolojisini bilir, alıcı ve verici endikasyonlarını sıralar.
Herediter böbrek hastalıkları 1 Klinik Staj (Teorik) 16 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Herediter böbrek hastalıklarının gerçek prevalansını söylemek zordur. Erişkin nefroloji pratiğinde hastalar genelde son dönem böbrek yetmezliği döneminde başvururlar. Aile öyküsü veya sistemik bulguları dikkatimizi çekmezse genellikle nedeni bilinmeyen böbrek yetmezliği olarak kabul ederiz. Genetik geçişli bir böbrek hastalığından şüphelendiğimizde öncelikle hastalığın kalıtım paternini ortaya koymalıyız, sonrasında hastalığın sistemik bulguları, karakteristik özelliklerine göre tanıyı koyabiliriz.böylece diğer aile bireylerinin erken tanı ve tedaviye ulaşmasına katkıda bulunabiliriz. 1.Öğrenim Hedefi: Böbreğin genetik hastalıklarını sayar, kalıtım şekillerini bilir.
Kronik Böbrek Hastalığı 3 Klinik Staj (Teorik) 17 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Kronik böbrek hastalığı, böbrek yapısında veya işlevinde üç aydan uzun süreli anormallik olması şeklinde tanımlanır. KBH tanısı konulabilmesi için ya GFH’nın üç aydan uzun süreyle 60 ml/dk/1.73 m2’den düşük olması veya GFH’ndan bağımsız olarak böbrekte bir hasar bulunması gerekir. Böbrek hasarına ait kanıtlar yapısal veya fonksiyonel nitelikte olabilir; bu bulgular idrar tetkiki, kan testleri, görüntüleme çalışmaları veya böbrek biyopsisinden elde edilebilir 1.Öğrenme Hedefi : KBH tanımı, nedenlerini, risk faktörlerini sıralar, KBH tanı ve acil durumlarını bütüncül düşünerek tedavi eder ve hastayı güvenli ortamda sevk eder
Böbreğin kistik hastalıkları 1 Klinik Staj (Teorik) 18 Prof. Dr. Kültigin Türkmen Kistik böbrek hastalıkları, kalıtımsal böbrek hastalıkları içinde en sık görülen grup olup, her biri farklı etiyoloji, patogenez, klinik prezentasyon ve prognoza sahiptir. Hastalığın tanısı aile öyküsü, klinik bulgular ve görüntüleme yöntemleriyle konulabilmektedir ancak bazı olgularda kesin tanı için genetik çalışma gerekebilir. 1. Öğrenme Hedefi: Böbreğin kisitik hastalıklarını sıralar, tanı kriterlerini bilir.
Solunum sistemi semiyolojisi 2 Klinik Staj (Teorik) 19 Prof. Dr. Halil Zeki Tonbul Solunum sistem ile ilgili sorunu olan hastaya yaklaşım, öykü alma, fizik inceleme yapma ve uygun tetkikleri isteme ve yorumlama; birinci basamakta çözülemeyecek hastalıklar için hastaları doğru zamanda ve doğru yere yönlendirme;solunum sistem hastalıklarından korunma;solunum sistemi hastalıklarında acil durumları ayırt edebilme, ilk müdahaleyi yapma ve uygun bir merkeze sevk edebilme için gerekli bilgi, beceri ve tutumlar anlatılacaktır. 1.Öğrenme Hedefleri: Solunum sistemin anatomi ve fizyolojisini hatırlar, solunum sistem muayenesi yapar, öykü ve muayene bulgularını yorumlar, bu bulgulara dayanarak tanı ve tedaviye yönlendirecek laboratuvar testlerini planlar
Akut Böbrek Yetmezliğinde Klinik ve Tedavi 2 Klinik Staj (Teorik) 20 Prof. Dr. Halil Zeki Tonbul Akut böbrek hasarı (ABH), saatler-günler içinde böbrek fonksiyonlarının kaybıyla gelişen nitrojenli atıkların ve diğer üremik toksinlerin birikimiyle sonuçlanan, sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesinde bozukluğuna neden olabilen klinik bir sendromdur . ABH’nin tanımı ve sınıflamasına standart getirmek üzere, çeşitli gruplar tarafından RIFLE (Risk, Hasar, Yetmezlik, Kayıp, Son dönem böbrek yetmezliği), AKIN (Akut Böbrek Hasarı Ağı) ve KDIGO (Böbrek Hastalıkları: Küresel Sonuçların İyileştirilmesi) kriterleri vb. oluşturulmuştur. 1.Öğrenim Hedefi: ABH tanımı, nedenlerini, risk faktörlerini sıralar, ABH tanı ve acil durumlarını bütüncül düşünerek tedavi edebilmeli ve güvenli ortamda sevk edebilmelidir
Asit baz bozuklukları ve tedavisi 2 Klinik Staj (Teorik) 21 Prof. Dr. Halil Zeki Tonbul Plazma HCO3- veya PCO2 düzeyindeki değişiklikler sonucunda asit-baz bozuklukları ortaya çıkar. Kan pH’sının 7.35’in altında olmasına asidemi, 7.45’in üzerinde olmasına ise alkalemi adı verilir. Buna karşılık, asidoz, asidemi yapabilecek bir patolojiyi, alkaloz ise alkalemi yapabilecek bir patolojiyi belirtir. 1.Öğrenim Hedefi:Kan gazını değerlendirir,asid-baz bozukluğunun nedenini açıklar
Sıvı elektrolit denge bozuklukları ve tedavisi 2 Klinik Staj (Teorik) 22 Prof. Dr. Halil Zeki Tonbul Elektrolit, su gibi bir çözücü içinde iyon adı verilen farklı elektrik yüklü partiküllere ayrılan ve atomlardan oluşan bileşiklerdir. Elektrolitler pozitif (+) yüklü ise katyon, negatif (-) yüklü ise anyon olarak adlandırılır. Hücreiçi sıvının ana katyonu K+ 'dur ve 150 mEq/L'dir. Diğer katyonlar Mg++ 40mEq/L ve Na+ 10 mEq/L'dir.Hücreiçi sıvının ana anyonu PO4- 'tır ve 150 mEq/L'dir. Diğer anyonlar proteinler 40 mEq/L ve HCO3- 10 mEq/l'dir.​İntravasküler (Hücredışı-plasma) sıvının ana katyonu Na+ 'dur ve 144 mEq/L'dir. Diğer katyonlar K+ 4 mEq/L, Ca++ 5 mEq/L, Mg++ 3 mEq/L'dir.İntravasküler (Hücredışı-plasma) sıvısının ana anyonu Cl- 103 mEq/L'dir. Diğer anyonu HCO3- 30 mEq/L'dir. 1.Öğrenme Hedefi:Sıvı-elektrolit dengesini tanımlar, sıvı-elektrolit bozukluğunun nedenlerini açıklar, acil tedaviyi yapar
Hipertansiyonda klinik ve tedavi 3 Klinik Staj (Teorik) 23 Prof. Dr. Halil Zeki Tonbul Erişkinlerde (>18 yaş) hekim tarafından yapılan tekrarlanan klinik ölçümler ile sistolik kan basıncı ≥140 mmHg ve/veya diyastolik kan basıncı ≥90 mmHg olması hipertansiyon olarak tanımlanır.Hipertansiyon sıklığı erişkin erkeklerde % 36, kadınlarda ise % 49’dur. Yaklaşık 5 milyon erkekte ve 7 milyon kadında hipertansiyon bulunduğu tahmin edilmektedir. 1. Öğrenim Hedefi: Hipertansiyonun fizyopatolojisi bilir, tanımını yapar, tanı, ve acil tedavisini, takibini yapar, toplumu bilgilendirir.
Üriner enfeksiyonlar 1 Klinik Staj (Teorik) 24 Prof. Dr. Halil Zeki Tonbul Birinci basamakta en sık rastlanan hastalıklardan biri Üriner Sistem Enfeksiyonudur (ÜSE). Erişkin kadınlarda erkeklerden daha sık gözlenir. ÜSE oluşumuna göre komplike ve komplike olmayan (basit), yerleşimine göre alt ve üst ÜSE veya sistit, pyelonefrit, üretrit olarak tanımlanabilir. En sık karşılaşılan ÜSE sistittir. Enfeksiyonun %60-80 nedeni E.Coli'dir. 1.Öğrenim Hedefi:İdrar yolu enfeksiyon(İYE) tanımını yapar, nedenlerini sıralar,İYE tedavi eder, komplike durumlarda hastayı sevkeder.
Romatolojik semiyoloji 2 Klinik Staj (Teorik) 25 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Romatoid Artrit 1 Klinik Staj (Teorik) 26 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Sjögren sendromu 1 Klinik Staj (Teorik) 27 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Behçet sendromu 1 Klinik Staj (Teorik) 28 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
FMF x 1 Klinik Staj (Teorik) 29 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Ankilozan spondilit ve spondiloartropatiler 1 Klinik Staj (Teorik) 30 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Gut ve diğer kristal artropatiler 1 Klinik Staj (Teorik) 31 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Raynaud sendromu ve sistemik skleroz 1 Klinik Staj (Teorik) 32 Prof. Dr. Adem Küçük Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Baş boyun semiyolojisi 1 Klinik Staj (Teorik) 33 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Baş ve boyun bölgesi ile ilgili belirti ve patolojik muayene bulgularını tanımak ve nedenlerini bilmek
Anemili hastaya yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 34 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Anemiyi tanıyabilmeli, etyolojiye yönelik araştırmayı yapabilmeli, temel tedaviyi planlayabilmeli
Demir eksikliği anemisi x 1 Klinik Staj (Teorik) 35 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Demir eksikliği anemisini tanıyabilme, tedavisini ve takibini yapabilmeli
Megaloblastik anemiler 1 Klinik Staj (Teorik) 36 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Megaloblastik anemileri tanıyabilmek, tedavi edebilmek ve izlemini yapabilmek
Otoimmün hemolitik anemiler x 1 Klinik Staj (Teorik) 37 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Otoimmün hemolitik anemiyi tanıyabilmek
Yaygın damar içi pıhtılaşması 1 Klinik Staj (Teorik) 38 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Yaygın damar içi pıhtılaşma sendromunu tanıyabilme ve acil tedavisini düzenleyebilme
Trombotik trombositopenik purpura (TTP) ve Hemolitik-üremik sendrom (HÜS) 1 Klinik Staj (Teorik) 39 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Trombotik trombositopenik purpura ve hemolitik üremik sendromu tanıyabilmek.
Kan ve kan ürünleri transfüzyonları 1 Klinik Staj (Teorik) 40 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp Kan ürünlerinin transfüzyonu hekimliğin pek çok branşında uygulanmaktadır. Ülkemizde ve dünyada kan ürünlerinin elde edilmesi, saklanması ve kullanım endikasyonları standardize edilmiştir. Kan ürünlerinin elde edilmesinden transfüzyonuna kadar geçen süreçteki aksaklıklar ve kan ürünlerinin gereksiz transfüzyonu çeşitli komplikasyonların daha sık görülmesine neden olabilir. Bu nedenle ürünlerin elde edilmesi, saklanması ve transfüzyon endikasyonları iyi bilinmelidir. Kan ürünlerini tanıyabilme
Kan ve kan ürünleri transfüzyon reaksiyonları 1 Klinik Staj (Teorik) 41 Dr. Öğr. Üy. Atakan Tekinalp x Kan transfüzyonu komplikasyonlarını tanıyabilme ve acil müdaheleyi gerçekleştirebilme
Nörolojik sistem muayenesi 1 Klinik Staj (Teorik) 42 Dr. Öğr. Üy. Mevlüt Hakan Göktepe Nörolojik muayene mental durum muayenesi; konuşma muayenesi; praksi, gnozi fonksiyonları ve vücut şemasının değerlendirilmesi; kranial sinirler; motor sistem muayenesi; refleks muayenesi; duyu muayenesi; koordinasyon muayenesi; denge ve yürüyüş; meningeal irritasyon bulguları; komadaki hastanın mauyenesi olmak üzere 11 basamaktan oluşur. Ayrıntılı nörolojik muayene nöropatolijinin tespiti, nedene yönelik ileri incelemenin planlanması ve tanı konulması aşamalarında büyük öneme sahiptir. Her hastada genel sistemik muayenenin bir parçası olarak nörolojik sistem muayenesinin de öğrenilmesi amaçlanmıştır.
Ödemli hastaya yaklaşım 2 Klinik Staj (Teorik) 43 Dr. Öğr. Üy. Mevlüt Hakan Göktepe Ödemin patofizyolojisinde; hidrostatik basınç, onkotik basıç, kapiller geçirgenlik gibi hemodinamik mekanizmalar ile böbreklerden sodyum ve su tutulması gibi mekanizmalar etkilidir. Etyolojide en sık kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, karaciğer yetmezliği, lenfatik obstruksiyona neden olan durumlar, idiyopatik ödem, gebelik ve premenstural ödem rol alır. Ödem tedavisinin aciliyeti özellikle hastanın yaşamsal fonksiyonlarını etkileyecek akciğer ödemi gibi durumlarda önem arz eder.Tedavide hedeflenen sıvı kaybı primer hastalığa göre değişkenlik gösterir. Ödem tedavisinde hastaya göre yaklaşmak gerekir ve tedavinin izleminde organ fonksiyonları, sıvı elektrolit takibininde mutlaka yapılması önemlidir. Genel olarak tedavide ilk yaklaşımdan sonra primer hastalığın tedavisi gözden geçirilmelidir. Ödemin patofizyolojisinin bilinmesi ve ödemli hasta ile karşılaşıldığı zaman etyolojik sebeplerin tespiti ve tedavi yaklaşımlarının bilinmesi hedeflenir.
Erişkinlerde bağışıklama 2 Klinik Staj (Teorik) 44 Dr. Öğr. Üy. Mevlüt Hakan Göktepe Normal populasyonda çocukluk döneminde başlayıp devam eden aşılar veya riskli durumlarda yapılacak aşılar vardır. Aşılamaktaki amaç hastalıklardan korunma veya daha hafif atlatmaktır. Bazı aşılar aynı zamanda kansere sebeb olacak etkenlerdende korunmada faydalıdır. Canlı aşıların özellikle immünsuprese kişilerde uygulanmasında dikkate alınacak önemli hususlar vardır. Ayrıca seyahat planlaması yapan bireylerdede gideceği bölgenin özelliklerine göre yapılması gereken aşılar vardır. Aşılama ve/veya bağışıklama toplum sağlığı açısından çocuklarda olduğu gibi erişkinlerdede önem arz eder. Erişkin yaş gurubunda normal populasyona ve risk gruplarına göre hangi aşıların yapılacağını ve aşı takviminin bilinmesi hedeflenir.
Kanser önleyici tedbirler 2 Klinik Staj (Teorik) 45 Dr. Öğr. Üy. Mevlüt Hakan Göktepe Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. NOT: Bu ders Dr. Öğr. Üyesi Cahit UÇAR tarafından anlatılmaktadır.
Zehirlenmeler x 2 Klinik Staj (Teorik) 46 Dr. Öğr. Üy. Mevlüt Hakan Göktepe Zehirlenmeler None
Karın ağrılı hastaya yaklaşım 2 Klinik Staj (Teorik) 47 Dr. Öğr. Üy. Hilal Akay Çizmecioğlu Karın ağrılı hastaya yaklaşım None
Şok ve tipleri 2 Klinik Staj (Teorik) 48 Dr. Öğr. Üy. Hilal Akay Çizmecioğlu Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Dispne 3 Klinik Staj (Teorik) 49 Dr. Öğr. Üy. Hilal Akay Çizmecioğlu Burayı silerek dersin ÖZETİ ni (tercihen üç beş cümle) giriniz. Burayı silerek dersin ÖĞRENİM HEDEFİ ni (tercihen uzun olmayan tek bir cümle) giriniz.
Hipotansiyon 2 Klinik Staj (Teorik) 50 Dr. Öğr. Üy. Hilal Akay Çizmecioğlu Tansiyon arteryelin 90/60 mm/Hg nin , ortalama arter basıncının 65 mm/Hg'nin altında olması veya sistolik 20, diastolik 10 mm/Hg den fazla düşüşün olmasıyla hastanın semptomatik hale gelmesi hipotansiyon olarak tanımlanır. Ortostatik hipotansiyon, postprandial hipotansiyon, nöral aracılı hipotansiyon ve dializ sırasında gelişen hipotansiyon olarak sınıflandırılabilir. Genellikle brnign seyirli durumlardır. ileri derecede semptomatik olunan durumlar veya semptomatik tedaviye rağmen sebat etmesi halinde daha ciddi bir etyolojik neden açısından hastalar ayrıntılı değerlendirilmelidir. Hipotansiyon tanımının, sebeplerinin bilinmesi ve hipotansif hastanın takibi ve tedavisinin yapılabilmesi
İmmünolojik ilaç reaksiyonları 1 Klinik Staj (Teorik) 51 Prof. Dr. Şevket Arslan iİaç reaksiyonlarının sıklığı,etyopatogenez,klinik özellikleri,ayırıcı tanısı İlaç reaksiyonu gelişen hastada tanı tedavi ve takibini yapılması
Histamin aracılı ürtiker anjioödem: Tanı ve tedavi 1 Klinik Staj (Teorik) 52 Prof. Dr. Şevket Arslan akut ve kronik ürtiker tanı ve ayırıcı tanı,klinik özellikleri,hasta takibinde dikkat edilecek hususlar. ürtiker ve anjioödem ile gelen hastada ayırıcı tanıyı yaparak uygun tedaviyi verebilme yeteneğini kazanmak.
Erişkinde Primer İmmün Yetmezlik: Klinik ve Laboratuvar Tanı 1 Klinik Staj (Teorik) 53 Prof. Dr. Şevket Arslan Primer ve sekonder immün yetmezlik ayırıcı tanısı,hangi laboratuar araçlarından yararlanarak tanı koyabiliriz. Erişkinde immün yetmezlik farkındalığınn oluşturulması,hangi durumlarda immün yetmezlik düşünelim ve hasta yönetiminde dikkat edilecek hususların öğrenilmesi.
Erişkinde Primer İmmün Yetmezlik: Tedavi ve Takip 1 Klinik Staj (Teorik) 54 Prof. Dr. Şevket Arslan Primer ve sekonder immün yetmezlik hastasında tedavinin planlanması,hastalığa bağlı komplikasyonlar nedeniyle diğer klinik branşlarla multidisipliner hasta takibinin sağlanması. Erişkinde immün yetmezlik farkındalığınn oluşturulması,immün yetmezlik tedavi prensipleri ve hasta takiplerinin öğrenilmesi.
Anafilaksi: Fizyopatoloji, tanı ve tedavi 1 Klinik Staj (Teorik) 55 Prof. Dr. Şevket Arslan Anafilaksi tanı ve ayırıcı tansının yapılarak doğru tedavinin ivedilikle hastaya uygulanması. Anafilaksi tanısının acil durumlarda atlanmaması.
Bradikinin aracılı anjioödem: Tanı ve tedavi 1 Klinik Staj (Teorik) 56 Prof. Dr. Şevket Arslan bradikinin aracılı anjioödemin tanı,ayırıcı tanısının yapılarak uygun tedavinin verilmesi. ürtikersiz anjioödem ile gelen hastada ayırıcı tanıyı yaparak uygun tedaviyi verebilme yeteneğini kazanmak.
Romatolojik hastalıklara yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 57 Prof. Dr. Recep Tunç Romatolojik hastalıklara yaklaşım None
Polimiyozit 1 Klinik Staj (Teorik) 58 Prof. Dr. Recep Tunç Polimiyozit None
Dermatomyozit - Polimiyozit 1 Klinik Staj (Teorik) 59 Prof. Dr. Recep Tunç Dermatomyozit - Polimiyozit None
Vaskülitlere giriş 1 Klinik Staj (Teorik) 60 Prof. Dr. Recep Tunç Vaskülitlere giriş None
Polimiyaljia Romatika ve Büyük Damar Vaskülitleri 1 Klinik Staj (Teorik) 61 Prof. Dr. Recep Tunç Polimiyaljia Romatika ve Büyük Damar Vaskülitleri None
Sistemik Lupus Eritematozus 1 Klinik Staj (Teorik) 62 Prof. Dr. Recep Tunç Sistemik Lupus Eritematozus None
SLE’ de hayati tehlike yaratan durumlar 1 Klinik Staj (Teorik) 63 Prof. Dr. Recep Tunç SLE’ de hayati tehlike yaratan durumlar None
Protein katlanma bozuklukları 2 Klinik Staj (Teorik) 64 Prof. Dr. Recep Tunç Protein katlanma bozuklukları None
Mide kanserleri 1 Klinik Staj (Teorik) 65 Prof. Dr. Hüseyin Ataseven Mide kanserleri None
Üst Gastrointestinal Sistem kanamaları 1 Klinik Staj (Teorik) 66 Prof. Dr. Hüseyin Ataseven Üst Gastrointestinal Sistem kanamaları None
İnflamatuar barsak hastalıkları 2 Klinik Staj (Teorik) 67 Prof. Dr. Hüseyin Ataseven İnflamatuar barsak hastalıkları None
Endokrinoloji hastasına yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 68 Doç. Dr. Melia Karaköse Vücutta pek çok işlevin yerine getirilmesinden hormonlar sorumludur. Hormonların üretimini sağlayan iç salgı bezleri, endokrin sistemi oluşturur. Hipofiz, hipotalamus, tiroid ve paratiroid, pankreas, yumurtalık ve testisler, böbrek üstü bezleri, ve damarların iç yüzeyini kaplayan endotel hücreleri endokrin sistemi oluşturan salgı bezlerindendir. İç salgı bezlerinde üretilen ve salgılanan hormonların yetersiz salgılanması, hiç salgılanmaması veya normalden fazla salgılanması, hormonal hastalıklara neden olur. Vitamin ve mineral emiliminde eksiklikler, cinsel hastalıklar, diyabet, obezite ve guatr gibi çok sayıda hastalık endokrin sistem hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları kliniklerinin uzmanlık alanına girer. Endokrin hastalıkların klinik ve laboratuvar bulgularını değerlendirebilmeli, anamnez alıp ,fizik muayene yapabilmeli , bu şekilde hastalıklara tanı koyabilmeleri sağlanması ve belli ölçüde tedavi yaklaşımları hakkında bilgi sahibi olmaları
Hiperlipidemi tedavisi 1 Klinik Staj (Teorik) 69 Doç. Dr. Melia Karaköse Dislipidemisi olan her hastaya sistematik olarak yaklaşılmalı, sekonder dislipidemiye yol açan hastalıklar ve ilaçlar detaylı olarak sorgulanmalı, ailesel dislipidemiler, dislipideminin komplikasyonları ve dislipidemiye sıklıkla eşlik eden diğer hastalıklar ve kardiyovasküler risk faktörleri öğrenilmeye çalışılmalı , sonrasında tedaviye karar verilmelidir. Hekimlerin risk faktörlerinin kontrolü amacı ile mevcut bulunan ve hastaya en uygun olan tedavi olanaklarını (diyet, yaşam tarzı değişikliği ve ilaçlar) kullanmaları gereklidir.Hiperlipidemi medikal tedasinde en sık statinler ,fibratlar ,ezetimib, niasin ,protein convertaz 9 inhibitörleri kullanılmaktadır. Hiperlipidemi tedavisinde temel prensipleri(farmakolojik olan, olmayan) medikal tedavileri sayabilmeli ve yan etkilerini tanımlayabilmeli
Tiroid hastalıkları x 2 Klinik Staj (Teorik) 70 Doç. Dr. Melia Karaköse Tirotoksikoz, kaynağı ne olursa olsun tiroid hormon fazlalığını ifade eden genel bir terimdir. Hipertiroidi ise tiroid bezinden artmış hormon sentezinden kaynaklanan tiroid hormon fazlalığını ifade eder.Guatr tiroid bezinin anormal büyümesini ifade eder , nodüler ve diffuz guatr şeklinde görülebilir. Tiroid hormon eksikliği, fazlalığı , tiroidit tanısını , nedenlerini ,klinik özelliklerini, ayrıcı tanısını ,tedavisini yapabilecek bilgi ve becerinin kazanılması
Hipofiz hastalıkları 2 Klinik Staj (Teorik) 71 Doç. Dr. Melia Karaköse Hipofiz bezi endokrin bezleri ve birçok fizyolojik aktiviteyi kontrol eden bir yapı oluşturur.Bez adenohipofiz ve nörohipofiz olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.Bu bölümlerden salgılanan hormonların eksikliği yada fazlalığı durumlarında çeşitli hastalıkları oluşabilmektedir. Hipofiz bölgesi hastalıklarının, etyopatogenez, tanı, tedavi ve izlemi konusunda bilgi ve beceri kazanma
Diabetes Mellitus kronik komplikasyonlar ve tedavisi 1 Klinik Staj (Teorik) 72 Doç. Dr. Melia Karaköse Diabetes mellitus hastalarında hastalığın seyri içinde farklı dönemlerde birtakım komplikasyonlar meydane gelir.Diabetes mellitus komplikasyonları akut ve kronik komplikasyonlar olarak ikiye ayrılır.Diyabetin kronik komplikasyonları; koroner arter hastalığı ,periferik arter hastalığı ,diyabetik retinopati, diyabetik nefropati , diyabetik nöropati şeklinde sıralanabilir. Diabetes mellitus kronik komplikasyonlarını tanımlayabilmeli , tedavi kriterlerini öğrenebilmeli , komplikasyonlarını yönetebilmeli
Polisitemili hastaya yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 73 Prof. Dr. Özcan Çeneli Polisitemi nedir, patofizyolojisi, nedenleri ve türlerinin anlatılması. Polisitemilere tanısal yaklaşımda yöntemler. Polisitemi tanımı, nedenleri, patofizyolojisi, türleri, polisitemilere tanısal yaklaşımın anlaşılması.
Kronik myeloproliferatif hastalıklar 1 Klinik Staj (Teorik) 74 Prof. Dr. Özcan Çeneli Kronik myeloproliferatif hastalık nedir? Çeşitleri nelerdir? Patofizyolojileri, tanısal yaklaşımları, tanı yöntemleri, tanı ölçütleri ve temel düzeyde tedavi bilgileri. Kronik myeloproliferatif hastalıkların tanımı, sınıflaması, türleri, patofizyolojisi, belirti ve bulguları, tanısal yaklaşım ve temel düzeyde tedavi bilgilerinin verilmesi.
Kronik miyeloid lösemi 1 Klinik Staj (Teorik) 75 Prof. Dr. Özcan Çeneli KML patofizyolojisi, epidemiyolojisi, semptomatolojisi. KML tanısı için temel yaklaşım ve çalışmalar. Belirti ve bulguların yorumlanması. Temel düzeyde tedavisi. Kronik miyeloid lösemi hastalığının temel patofizyolojisi, klinik belirti-bulgularının, laboratuvar bulgularının anlatılması, temel düzeyde tedavi bilgisinin verilmesi
Akut lösemiler 1 Klinik Staj (Teorik) 76 Prof. Dr. Özcan Çeneli Akut löseminin tanımı, patofizyolojisi, sınıflandırılması, belirti ve bulguları, tanı yöntemleri, ayırıcı tanısı, temel düzeyde tedavi bilgisi ve bunlarla ilgili görsel içerikler. Akut löseminin tanımı, patofizyolojisi, sınıflandırılması, belirti ve bulguları, tanı yöntemleri, ayırıcı tanısının anlatılması.
Plazma hücre hastalıkları 1 Klinik Staj (Teorik) 77 Prof. Dr. Özcan Çeneli Plazma hücre hastalıkları nelerdir. Multipl myelom nedir, belirti-bulguları, patofizyolojisi, temel tanı yöntemlerinin anlaşılması. Plazma hücre hastalıklarının ayırıcı tanısı ve temel düzeyde tedavi bilgisi. Plazma hücre hastalıklarının tanımı, patofizyolojisi, etyolojisi, belirti ve bulguları, tanısal yaklaşım ve ayırıcı tanılarının yapılabilmesi
Lenfomalar 1 Klinik Staj (Teorik) 78 Prof. Dr. Özcan Çeneli Lenfoma tanımı, lenfoma güncel sınıflandırması. Lenfomaların belirti ve bulguları. İndolen ve agresif lenfomaların temel özellikleri. Lefomalara tanısal yaklaşım nasıl yapılmalı. Temel düzeyde lenfoma tedavisi Lenfomaların tanımı, güncel sınıflandırması, lenfoma türlerinin temel farklarının anlaşılması, patofizyolojisi, belirti ve bulguları, tanısal yaklaşım ve temel tedavinin kavranması.
Kanser tanı ve tedavisinin temel prensipleri 1 Klinik Staj (Teorik) 79 Prof. Dr. Mehmet Artaç Kanser tanısı için patolojik tanı esas alınır. Kanser hastaları tanı aşamasından sonra doğru ve tam bir şekilde evrelendirilmelidir. Evreye göre uygun tedavi yöntemi belirlenir. Multidisipliner onkoloji konseylerinde hastaların tedavileri ilgili branşların katılımıyla belirlenir. Kanser tanı ve tedavisinin temel klinik prensiplerinin anlaşılması hedeflenmiştir.
Karsinogenez 1 Klinik Staj (Teorik) 80 Prof. Dr. Mehmet Artaç Karsinojenler çoğu zaman kansinogenez mekanizmalarını başlatırlar. Karsinojenlerden uzak durmak kanserden korunmanın temel yöntemidir. Karsinogenez mekanizmaları ve kanserden korunma yöntemlerinin anlaşılması koruyucu hekimlik uygulamalarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Kansere neden olan moleküler mekanizların anlaşılarak, karsinogenezden sorumlu karsinojenlerden korunma yöntemlerini öğrenmeleri hedeflenmiştir.
Tümör immünolojisi 1 Klinik Staj (Teorik) 81 Prof. Dr. Mehmet Artaç Tümörler immün süpresif bir ortam oluşturarak immün sistemin gözetiminden kaçarlar. İmmün check point inhibitör molekülleri olan PD-1, PD-L1 ve CTLA-4 'e karşı geliştilen monoklonal antikor ilaçaların etki mekanizmalarının anlaşılması önemlidir. İmmünoterapi ile immün sistemin aktivasyonu otoimmün yan etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Tümör immünolojisinde immünoterapide kullanılan ilaçların temel etki mekanizmaları ve yan etkilerinin öğrenilmesi hedeflenmiştir.
Adrenal Bez hastalıkları 2 Klinik Staj (Teorik) 82 Prof. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu Adrenal bez hastalıkları, adrenal yetmezlik, cushing sendromu, primer hiperaldesteronizm, feokromositoma ve paraganglioma, adrenal insidentolamalardan oluşur. Adrenal bez hastalıkları, nedenleri, klinik özellikleri, tanı yöntemleri, tedavileri ve izlemleri hakkında bilgi ve beceri kazanma
Metabolik kemik hastalıkları 2 Klinik Staj (Teorik) 83 Prof. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu Osteoporoz, düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikro-mimarisinin bozulması sonucunda kemik kırılabilirliğinde ve kırık eğiliminde artışla sonuçlanan progresif bir metabolik kemik hastalığıdır. Tüm dünyada insan yaşamının uzaması ile yaşlanan nüfusun artmasıyla giderek önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Günümüzde 200 milyondan fazla insanın osteoporotik olduğu tahmin edilmektedir Osteoporoz, paget hastalığı ve osteomalazi hastalığı nedenleri, klinik özellikleri, tanı yöntemleri, tedavileri ve izlemleri hakkında bilgi ve beceri kazanma
Tiroid kanserlerine yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 84 Prof. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu Differansiye tiroid kanserleri tiroid follikül epitelinden kaynaklanan karsinomlar papiller, folliküler ve az diferansiye ana gruplarında sınıflandırılır. Bu grup tüm tiroid kanselerinin %80-90’ını oluşturur. Medüller tiroid kanseri tiroid glandının kalsitonin salgılayan parafolliküler ‘C’ hücrelerinden köken alan medüller tiroid kanseri (MTK), tüm tiroid kanserlerinin %4-5’ini oluşturur. Tiroid lenfoması ve anaplastik tiroid kanserleri de daha az sıklıkta görüşür. Tiroid kanserleri ,nedenleri klinik özellikleri, tanı yöntemleri, tedavileri ve izlemleri hakkında bilgi ve beceri kazanma
Tiroid nodülüne yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 85 Prof. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu Tiroid bezinde yer kaplayan, çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı, radyolojik olarak sınırları ayrılabilen küresel veya ovoid şekilli lezyonlardır. Dünya genelinde guatr ve nodül oluşumunun en sık nedeni iyot eksikliğidir. Toplumda tiroid bezine ait rastlanan en sık hastalık grubunu oluşturur. Tiroid nodülünün tanısal yaklaşımı, tedavileri ve izlemleri hakkında bilgi ve beceri kazanma
Kolorektal kanserler 1 Klinik Staj (Teorik) 86 Doç. Dr. Mustafa Karaağaç Kolorektal kanserler None
Kanserde erken teşhis Ve tarama 1 Klinik Staj (Teorik) 87 Doç. Dr. Mustafa Karaağaç Kanserde erken teşhis Ve tarama None
Onkolojik aciller 1 Klinik Staj (Teorik) 88 Doç. Dr. Mustafa Karaağaç Onkolojik aciller None
Peptic ULCUS ve komplikasyonları 2 Klinik Staj (Teorik) 89 Prof. Dr. Ali Demir Peptic ULCUS ve komplikasyonları None
Gastroözefajial Reflü Hastalığı 1 Klinik Staj (Teorik) 90 Prof. Dr. Ali Demir Gastroözefajial Reflü Hastalığı None
Karaciğer transplantasyonu 1 Klinik Staj (Teorik) 91 Prof. Dr. Murat Bıyık birçok son dönem kronik karaciğer hastalığının tek tedavi seçeneği karaciğer naklidir. Aynı zamanda fulminan karaciğer yetmezliklerinde de yapılmaktadır. Kadaverik organ dağıtımında MELD skoru kullanılmaktadır. Hastanın 4. Dereceye kadar yakını olanlar canlı verici olabilir. Karaciğer naklini gerektiren durumları ve karaciğer naklinin hem canlı hem de kadaverik nakillerden yapılabildiğini bilmeli
Siroz ve komplikasyonları 3 Klinik Staj (Teorik) 92 Prof. Dr. Murat Bıyık Siroz, kompanse ve dekompanse olmak üzere 2 evre ye ayrılır. Dekompansasyon bulguları, varis kanamaları, asit, peritonit, hepatik ensefalopati, hepatorenal sendrom ve hepatopulmoner sendromdur. Bu bulguların herbiri karaciğer nakli için endikasyon oluşturur. dekompanse siroz geliştiğinde sağ kalım belirgin şekilde azalır. Sirozun tanımını, etyolojisini, patogenezini ve komplikasyonlarını bilmeli
Obezite ve tedavisi 1 Klinik Staj (Teorik) 93 Prof. Dr. Feridun Karakurt Obezite çağımızın en önemli, önlenebilir sağlık sorunudur. Obezite vücuttaki yağ dokusunun artması sonucu meydana gelir. Obezite temelde alınan enerjinin-harcanan enerjiden fazla olması sonucu ortaya çıkar. Obezite; temelde şeker hastalığı ve insülin direncine sebep olur. İlaveten; hipertansiyon(yüksek tansiyon), kalp hastalığı, damar hastalıkları, kan yağlarında yükseklik, felç geçirme(inme), kanser hastalıkları, uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, midede reflü, safra yollarında taş-çamur-kristal oluşması, cinsel isteksizlik, kısırlık, özgüven kaybı, depresyon, diz eklemi başta olmak üzere birçok eklemde kireçlenme ve ağrı, bel kayması-bel fıtığı gibi sıklıkla rastladığımız birçok sağlık sorununun gelişmesine neden olmaktadır. Obezite tedavisinde temel yaklaşım yaşam tarzı değişikliği ve diyet yapmak Diyet yapmak vücuda giren fazla enerjiyi azaltmak adına egzersizden sonra dikkat edeceğimiz ikinci bir husustur. Diyet ve egzersiz yapmasına rağmen kilo veremeyen veya diyet ve egzersiz yapamayan hastalara mevcut önerilere medikal tedavi eklenir. Obezite , klinik özellikleri,komplikasyonlarının tanı yöntemleri ve tedavileri izlemleri hakkında bilgi ve beceri kazanma
Tip 2 Diabetes Mellitus Tedavisi 1 Klinik Staj (Teorik) 94 Prof. Dr. Feridun Karakurt Tip 2 diyabet tedavisi temelde diyet ve egzersizle birlikte hasta bazlı düzenlenmektedir. Medikal tedavide oral antidiyebatikler ve insülinler tercih edilirler. Tedavi seçiminde ve kombine tedaviler hasta bazlı (Diyabet yaşı, HbA1c düzeyi, hasta uyumu, hastanın komorbiditelerine ve organ disfonksiyonlarına göre) düzenlenir. Tedavi yanıtını değerlendermek amaçlı hasta belli periyotlarla takibe alınır. Oral antidiyabetikler başlıca metformin, pioglitazon, sülfonilüreler, DPP-4 inhibitörleri, SGLT-2 inhibitörlerinden oluşur. İnsülinler bazal (insülin glarjin U100-U300, insülin detemir), bolus insülinler(insülin aspart, insülin lispro, insülin glulisin) olarak tedavide verilebilmektedirler. Diyabetes mellitus tedavisinde temel prensipleri (beslenme, egzersiz, ilaç) medikal tedavi ve yan etkilerini tanımlayabilme, Diyabetes mellitus ve komplikasyonlarının (akut,kronik) tedavilerini yönetebilme, Diyabetes mellituslu olguların, cerrahi öncesi hazırlık ve cerrahi sırasında medikal tedaviyi yönetebilme, Gebe olgularda diyabet tedavisini yönetebilme, Toplumda riskli kişilerde, diyabetes mellitus için koruyucu önlemleri alma
Diabetes Mellitus Akut Metabolik Komplikasyonları 1 Klinik Staj (Teorik) 95 Prof. Dr. Feridun Karakurt Diyabetik aciller, takip ve tedavideki tüm gelişmelere rağmen mortaliteye neden olabilmektedir. Diyabetin akut komplikasyonları dört ana başlık altında incelenebilir. 1. Diyabetik ketoasidoz (DKA), 2. Hiperozmolar hiperglisemik durum (HHD), 3. Laktik asidoz (LA), 4. Hipoglisemi Diabetes Mellitus Akut Metabolik Komplikasyonlarını sayabilme, klinik olarak tanıyabilme, istenecek laboratuvar testlerini öğrenme, tedavide verilecek ilaçları ve ilave tedavileri nasıl uygulayacağını öğrenme.
Hipogonadizm 1 Klinik Staj (Teorik) 96 Prof. Dr. Feridun Karakurt Hipogonadizm, cinsiyet hormonlarının yetersizliğidir. Gonadotropik hormonlar (GnRH) hipotalamusta üretilir ve özel bir kan dolaşım sistemiyle hipofize yönlendirilir. Gonadotropik hormonlar (GnRH), gonadotropin salgılatıcı hormonlardır; hipofizi uyarır ve hipofiz gonadotropinleri üreterek kan dolaşımına boşaltır. Hipofiz ön lobuna ulaşan GnRH, FSH ve LH adı verilen iki gonadotropin hormonun aralıklı olarak sekresyonunu sağlar. Pulsatil sekresyon olarak bilinen bu mekanizmada; her 60-90 dakikada bir, 1 dakika süreyle hipofize gelen GnRH uyarısıyla gonadotropin hormonlar kan dolaşımına verilir. Hipofizden kan dolaşımına dökülen gonadotropin hormonlar, kadınlarda ovaryumlara, erkeklerde testislere ulaşarak cinsiyet hormonlarının üretimini tetikler; GnRH, kadınlarda yumurtlamayı ve östrojen hormon üretimini düzenleyen folikül uyarıcı hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH) sentezini tetikler. LH testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını denetler ve sperm üretimini uyarır. LH testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını sağlar. Kandaki gonadotropin hormon düzeyinin düşüklüğü, her iki cinste de puberte (ergenlik) ve cinsiyete özgü fiziksel gelişimde sorunlara neden olur; kız çocuklarında yumurtlama ve menstrüasyon (adet) yokluğu, erkek çocuklarında ise sperm üretimi sorunları ve kas gelişimi yetersizliği başlıca sonuçlardır. Hipogonadizmi tanımını yapabilme, Hipogonadizmi sınıflamasını yapabilme, Hipogonadizmi belirti, bulgularını sıralayabilme, Hipogonadizmi tanısında kullanılan laboratuvar testlerini sayabilme, Hipogonadizm tedavisindek, temel prensipleri, medikal tedavi ve yan etkilerini tanımlayabilme, Sekonder seks karekterlerini belirleyebilme, Genital muayeneyi yapabilme, Hipogonadizm medikal tedavisini ve izlemini yönetebilme
Diabetes Mellitus insülin tedavisi 1 Klinik Staj (Teorik) 97 Prof. Dr. Feridun Karakurt İnsülin tedavisine başlarken iki amaç gözetilmektedir; İnsülin eksikliğini replase etmek veya insülin desteği sağlamak. İnsülin replasmanı; tip 1 diyabetlilerde veya insülin rezervi azalmış tip 2 diyabet hastalarında uygulanır. Vücudun normal insülin sekresyonunu taklit etmek amacı ile genellikle bazal bolus uygulama şeklinde tasarlanır. İnsülin desteği; birçok hastada insülin rezervi tükenmiş değildir, hatta normal düzeyde insülin üretimi vardır. Ancak, insülin direnci, eşlik eden sorunlar gibi nedenlerle insülin desteğine ihtiyaç gelişmiştir. Genellikle bazal insülin desteği ile tedaviye başlanır, gerektiğinde günde 2 dozla tedaviye geçilir. Bu hastalarda zamanla çoklu dozla tedavinin yoğunlaştırılmasına (insülin replasmanı) ihtiyaç duyulabilir. İnsülinler; bazal insülin (insülin glarjin U100-U300, insülin detemir), bolus insülinler(insülin aspart, insülin lispro, insülin glulisin) olarak tedavide verilebilmektedirler. İnsülin etki mekanizması, insülin çeşitleri, insülinlerin etki süreleri, insülin tedavi endikasyonları, insülin uygulama yolları, insüline bağlı yan etkiler konusunda bilgi sahibi olmak.
Diabetes Mellitus klinik 1 Klinik Staj (Teorik) 98 Prof. Dr. Feridun Karakurt Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel belirti ile gösterir. Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir. Bunun haricinde kişilerde görülebilecek diğer diyabet belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Halsizlik ve yorgunluk hissi, Hızlı ve istemsiz kilo kaybı, Bulanık görme, Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde rahatsızlık hissi, Yaraların normalden daha geç iyileşmesi, Ciltte kuruluk ve kaşıntı, Ağızda aseton benzeri koku oluşumu Diabetes mellitus, klinik özellikleri hakkında bilgi ve beceri kazanma
Kronik lenfoproliferatif hastalıklar 1 Klinik Staj (Teorik) 99 Doç. Dr. Sinan Demircioğlu Lenfoproliferatif hastalıklar (LFH) olgun lenfositlerin neoplastik proliferasyonu ile oluşan heterojen bir hastalık grubudur. Lenfoproliferatif hastalıklar başlıca lenf nodüllerini ve dalağı, daha sonra kemik iliği ve çevre kanını tutar.Lenfoproliferatif hastalıklara yaklaşımda hastanın ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde öyküsünün alınması büyük önem taşımaktadır. Öğrenim Hedefi: Lenfoproliferatif hastalıkları tanıyabilmek.
Solunum Sıkıntılı Hastaya Yaklaşım 100 Preklinik (Teorik) 100 Dr. Öğr. Üy. Hilal Akay Çizmecioğlu Dispne nedir Dispnenin tanımının ve ayırıcı tanısının yapılabilmesi
Kanserde erken teşhis ve tarama 100 Preklinik (Teorik) 100 Doç. Dr. Murat Araz Toplumda sık görüken kanserlerin erken evrede tanınmasının ve tedavi edilmesinin hasta sağkalımında belirgin iyileşme sağlandığı kanıtlanmıştır. Bu nedenle kadınlarda meme ve serviks kanseri için, erkeklerde prostat kanseri için ve cinsiyetten bağımsız olarak kolorektal kanserler ve akciğer kanseri için yüksek riske sahip insanlarda belirlenen yaşlar arasında kanser erken taraması yapılmalıdır. Yaşa ve cinsiyete göre akciğer, kolorektal, meme ve serviks kanserlerin hangi yöntemlerle taranacağını ve kanserde erken teşhisin önemini bilmeli
Meme Kanseri 100 Preklinik (Teorik) 100 Doç. Dr. Melek Karakurt Eryılmaz Meme kanseri memenin süt bezlerini ve süt kanallarını döşeyen epitelden kaynaklanır. Dünyada, kadınlarda en sık görülen kanser olup kanser ölümleri arasında ikinci sırada yer alır. Öğrenim Hedefi: Belirti ve bulgular ışığında meme kanseri tanısını koyabilmeli
Kanama bozuklukları (kanama ile gelen hastaya yaklaşım) 1 Klinik Staj (Teorik) 100 Doç. Dr. Sinan Demircioğlu Hemostaz damar sistemi içinde normal sıvı kan akımının devam ettirilmesidir. Kanamaya eğilim hemostaz mekanizmasının bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir klinik tablodur. Normal bir hemostazın olabilmesi için sağlam bir damar yapısına, sağlıklı trombositler, koagulasyon sistemi ve fibrinolitik sisteme ihtiyaç vardır. Bun kompenetlerden birisi eksik olursa hemostaz sağlanamaz. ÖĞRENİM HEDEFİ: Kanama bozukluklarını tanımak, kanama ile gelen hastaya yaklaşabilmek
Kanama bozuklukları (trombositositopenilere yaklaşım) 1 Klinik Staj (Teorik) 101 Doç. Dr. Sinan Demircioğlu Trombositopeni; Trombosit sayısının <150.000/µL olması olarak tanımlanır. Trombositler primer hemostazda görev alır. Eksikliğinde mukokutanöz kanamalar görülür. Trombositopeni, kemik iliğinde yapımın azalmasına; periferik dolaşımda yıkımım artmasına; vucütta dağılımın bozulmasına bağlı gelişir. Tedavi trombositopenin etyolojisine göre yapılır. ÖĞRENİM HEDEFİ: Trombositopeniyi tanımak, trombositopeni nedenlerini ve trombositopeniye bağlı gelişecek klinik bulguları bilmek
Kanama bozuklukları (hemofililer ve VonWillebrand hastalığı) 1 Klinik Staj (Teorik) 102 Doç. Dr. Sinan Demircioğlu Hemofililer ve VonWillebrand hastalıkları en sık görülen kalıtsal kanama bozukluğu yapan hastalıklardır. VonWillebrand faktör eksikliğinde hem primer hemostaz hemde sekonder hemostaz bozulurken, hemofililerde sadece sekonder hemostaz bozulur. Tanı koagulasyon testleri kullanılarak konulur. Tedavide eksik olan faktör yerine konularak yapılır. ÖĞRENİM HEDEFİ: Hemofililer ve VonWillebrand hastalıklarının genetik geçisini, klinik bulgularını, tanı yöntemlerini bilmek
Myelodisplastik sendrom 1 Klinik Staj (Teorik) 103 Doç. Dr. Sinan Demircioğlu Miyelodisplastik sendrom (MDS); Displastik ve inefektif hematopoez ile karakterize, Sitogenetik anomalilere bağlı gelişen, Değişik derecelerde akut miyeloid lösemiye dönüşüm riski taşıyan Bir grup heterojen hemotopoetik kök hücre hastalığıdır. Genellikle sitopen,ler ile başvurur ve bu sitopenilere bağlı klinik bulguları görülür. Tanı kemik iliği biyopsisi, genetik çalşmalar ve flowsitopetri testleri yapılarak konulur. Kesin tedavisi allojenik kök hücre naklidir. ÖĞRENİM HEDEFİ: Miyelodisplastik sendrom (MDS)'u tanımını bilir, klinik bulgularını ve tanı kriterlerini bilir.
Aplastik anemi, paroksismal noktürnal hemoglobinüri 1 Klinik Staj (Teorik) 104 Doç. Dr. Sinan Demircioğlu Aplastik anemi, kemik iliği yetmezliği sendromudur. Pansitopeni, kemik iliğinde hipo veya asellülarite ile karakterize bir hastalıktır. Aplastik anemili hastaların kemik iliğinde anormal veya malign hücre infiltrasyonu mevcut değildir ve retikülin artışı yoktur. Tanısı kemik iliği biyopsisi ile konur. Kesin tedavisi allıjenik kök hücre naklidir. Allojenik kök hücre yapılamayan hastalara antitimosit globulin ve siklosporin tedavisi verilebilir. Paroksismal noktürnal hemoglobinüri; nadir görülen kazanılmış bir hematopoetik kök hücre hastalığıdır. PIG-A geninde oluşan somatik mutasyona bağlı GPİ çıpasının eksikliği gelişir. GPİ çıpa proteini eksiklğinde kan hücreleri hemolize karşı kendilerine koruyamazlar ve hemolize uğrayıp yıkılırlar. Kesin tedavisi allojenik kök hücre naklidir. PNH da kullanılan bir diğer tedavi de eculizumab dır. Ekulizumab humanize bir monoklonal antikordur ve terminal kompleman aktivitesini (C5b9) bloke eder. ÖĞRENİM HEDEFİ: Aplastik anemi, paroksismal noktürnal hemoglobinüri tanımlar, hangi klinik bulgular ile başvuracağını bilir, tedavisini bilir
Kanser kemoterapisi ve sitotoksik İlaçlar 1 Klinik Staj (Teorik) 105 Doç. Dr. Murat Araz Kemoterapi ilaçları kanser tedavisinde sıklıkla adjuvan, neoadjuvan ve palyatif amaçlı kullanılmaktadır. Daha nadir olarak indüksiyon veya özellikle kemoterapiye çok duyarlı tümörlerde küratif amaçlı kullanılmaktadır. Kemoterapiye bağlı yan etkiler akut ve gecikmiş dönem olarak ikiye ayrılabilir. Bu yan etkileri ve nasıl yönetileceğini bilmek, kanser hastalarının hayat kalitesini artırmamızı sağlar. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarının kullanım amaçlarını ve olası yan etkilerini bilmeli
Akciğer kanseri 1 Klinik Staj (Teorik) 106 Doç. Dr. Murat Araz Akciğer kanserinin en önemli ve önlenebilir sebebi sigara içimidir. Hastalar tümörün yerleşim yerine, metastaz durumuna ve eşlik eden paraneoplastik sendroma göre farklı klinik bulgularla başvurabilirler. Erken evre hastalarda daha iyi sağkalım sonuçlarına ulaşılırken, geç evredeki hastalarda sağkalım ne yazık ki kısadır. Son yıllarda hedefli tedavilerin ve immünoterapilerin kullanılmaya başlanması ile akciğer kanserli hastaların sağkalımında belirgin artışlar elde edilmiştir. Akciğer kanserinin etyolojisini bilmeli, semptom ve bulgularını tanımalı ve ayrıca genel tedavi prensiplerini bilmeli
Safra Kesesi ve Safra Yolları hastalıkları 1 Klinik Staj (Teorik) 107 Doç. Dr. Muharrem Keskin Intra ve ekstrahepatik safra yolları ve safra kesesi hastalıklarıyla sık karşılaşılmaktadır. Klinik bulgulara göre radyolojik ve endoskopik yöntemlerle ayırıcı tanı yapılmaktadır.Özellikle kolanjiyosepsis gibi yüksek mortalite sahip tablolarda hızlı tanı konulmalı ve uygun medikal veya endoskopik tedavileri yapılmalıdır. Safra kesesi ve safra yollarının klinik bulgularının yorumlanması ve ayırıcı tanısının yapılabilmesi.
Fonksiyonel Gastrointestial Sistem hastalıkları 1 Klinik Staj (Teorik) 108 Doç. Dr. Muharrem Keskin Fonksiyonel gastrointestinal sistem hastalıkları, kronik seyirli, altta yatan organik neden olmakszın organ düzeyinde semptomlarla karakterize hastalıklardır. Çoğunlukla medikal tedaviyle takip edilirler. Alarm semptomları veya organik hastalık düşündüren ek bulgular varlığında endoskopik tarama yapılmalıdır. Gastrointestinal sistemde organik ve fonksiyonel hastalıkların ayırımını ve ayrıcı tanısını yapabilmek.
Çölyak Hastalığı 1 Klinik Staj (Teorik) 109 Doç. Dr. Muharrem Keskin Çölyak hastalığı, genetik olarak yatkın bireylerde yaşamlarının herhangi bir döneminde glutene karşı ortaya çıkan, destrüktif, progresif kronik immün yanıta bağlı intestinal villuslarda atrofi gelişmesiyle karakterize malabsorbsiyon durumudur. Kanıtlanmış tek tedavi yöntemi diyetten glutenin tamamen uzaklaştırılmasıdır. Tedaviye yanıtsız bireylerde refakter hastalık ve intestinal lenfoma gelişimi bakımından dikkatli olunmalıdır. Çölyak hastalığının ayırıcı tanısı ve takibini yapabilmek.
Sarılıklı hastaya yaklaşım 1 Klinik Staj (Teorik) 110 Doç. Dr. Muharrem Keskin Göz skleralarından başlayıp ilerleyerek tüm vücutta belirginleşen kan bilirubin seviyesinin artışına bağlı ortaya çıkan duruma sarılık denir. Sarılık en sık hepatobiliyer sistem hastalıklarında görülmesine karşın hemoliz gibi başka nedenlere de bağlı ortaya çıkabilir. Tedavi altta yatan nedene göre düzelenmelidir. Sarılık yakınmasıyla başvuran hastada ayırıcı tanıyı yapabilmek.
Kanserde moleküler hedeflere yönelik tedaviler 1 Klinik Staj (Teorik) 111 Doç. Dr. Melek Karakurt Eryılmaz Tümörün genetik ve moleküler yapısının aydınlatılması ile kanserin nasıl geliştiği ve nasıl uzak organlara yayıldığına dair daha fazla bilgi edinilmektedir. Bu bilgiler ışığında geliştirilen hedefe yönelik tedaviler ile tedavide daha büyük başarılar elde edilmektedir. Hedefe yönelik ilaç olarak sınıflandırılan bu tedavi grubu bir çok kanser türünde etkilidir. Fakat burada en önemli husus hangi hastanın hangi ilaçtan fayda göreceğine yönelik bireysel moleküler analizleri yapmak ve hastada buna göre tercihte bulunmaktır. Kemoterapi gibi vücudun kendi hücrelerine direkt olarak zarar vermeyen bu tedavilerin yan etkisi az olmakla birlikte farklı ve önemli yan etkiler görülebilmektedir. Öğrenim Hedefi: Kanserde moleküler hedeflere yönlelik tedavi seçenekleri hakkında bilgi sahibi olmak
Meme kanseri 1 Klinik Staj (Teorik) 112 Doç. Dr. Melek Karakurt Eryılmaz Meme kanseri None
Pankreas kanserleri 1 Klinik Staj (Teorik) 113 Doç. Dr. Mehmet Asıl Pankreas kanseri en ölümcül kanserlerden biridir. Tanısı zordur. Prognozu kötüdür. Ortalama yaşam süresi 4--6 aydır. Sadece erken tanı konabilen hastalarda cerrahi tedavi ile kür elde edilebilmesi mümkün olduğundan erken tanı konması çok önemlidir. Bu derste pankreas kanseri için risk faktörleri, klinik, laboratuar ve görüntüleme bulguları ve tedavi seçenekleri anlatılmıştır. ÖĞRENİM HEDEFLERİ: Pankreas kanseri açısından risk faktörlerini, klinik belirti ve bulguları bilir, pankreas kanserine tanı koymak için tetkik planlaması yapabilir.
Pankreatitler x 2 Klinik Staj (Teorik) 114 Doç. Dr. Mehmet Asıl Akut pankreatit , ani başlayan karın ağrısı ve kanda pankreas enzimlerinin artması ile karakterize bir klinik tablodor. Çoğu hastada sekel bırakmadan birkaç gün içerisinde iyileşir. Nadir hastalarda ağır seyrederek ölüme varan komplikasyonlara neden olabilir. Ülkemizde en sık neden safra taşlarıdır. Kronik pankreatit ise pankreasın yapısal ve fonksiyonel olarak bozulması ile karakterize kronik bir hastalık olup en sık neden kronik alkol kullanımıdır. Bu derste akut ve kronik pankreatit hastalıklarının belirti ve bulguları, nedenleri, ayırıcı tanıları, tanı algoritması, tedavileri ve komplikasyonları anlatılmıştır. ÖĞRENİM HEDEFLERİ: 1. Akut pankreatit hastalığının belirti ve bulgularını, nedenlerini, ayırıcı tanısını, tanı algoritması, tedavisi ve komplikasyonlarını bilir. 2. Kronik pankreatit hastalığının belirti ve bulgularını, nedenlerini, ayırıcı tanısını, tanı algoritması, tedavisi ve komplikasyonlarını bilir.

© 2021-2022 NEÜ Meram Tıp Fakültesi Eğitim Koordinatörlüğü